Bir çok kanun ve yönetmelik değişikliği yine sene sonuna sıkıştırılmış durumda. Biz şimdilik sadece Elektrik Piyasası Kanunu, Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği ve Lisanssız Elektrik Üretimi Tebliği üzerindeki değişiklikler üzerine yoğunlaşalım.
Elektrik Piyasası Kanunu
Uzun zamandır beklenen yeni Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı, 17 Aralık itibarıyla Başbakanlık tarafından Meclise gönderildi. Kanun Tasarısı Meclis Komisyonunda değerlendirildikten sonra, eğer değişiklik olmazsa Genel Kurul’a gönderilecek. Kanunda bir takım radikal değişikliklerin olması bekleniyordu. Şubat ayında ortaya konulan taslak bu değişikliklerin bir kısmını zaten önceden ortaya koymuştu. Şimdi şu değişikliklere bir bakalım:
Önlisans Kavramı
Elektrik üretimi için lisans almak isteyen bir yatırımcıya, yatırıma başlaması için gerekli olan izinleri, ruhsatları ve tesis kurulacak saha ile ilgili gereken işlemleri tamamlayabilmesi için, EPDK tarafından belirli bir süre ile (maksimum 24 ay) önlisans verilecek. Önlisans ile ilgili ayrıntılar ileride çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenecek. Önlisans süresi içerisinde gerekli işlemler ve belgeler -zorunlu haller dışında- tamamlanamazsa, teminat Kurum’a kalacak.
Anlaşılan, lisanslama sırasında yaşanan problemlerin bu şekilde daha kolay çözüleceği düşünülüyor. En önemli etkisinin de çantacılar üzerinde olması bekleniyor. Önlisans aşamasına gerçek yatırımcı olmayanların girmesinin zor olması bekleniyor.
Otoprodüktürlük
Otoprodüktörlüğün var olup olmayacağı taslak çıktığından beri tartışılıyordu. Otoprodüktörlük, açıkçası benim önem verdiğim ve aksine kapsamının daha da genişletilmesi ve teşvik edilmesi gerektiğini düşündüğüm bir kavramdı. Son çıkan haberler ve söylentiler, esasen sanki bu kavrama dokunulmayacağı yönündeydi fakat görünüyor ki, artık otoprodüktörlük tarihe karışıyor.
Yeni tasarıda, EPDK tarafından verilecek lisans türleri arasında artık otoprodüktör lisansı ve otoprodüktör grubu lisansı yok. Bu kararın sebebi olarak (Geçici 7. Madde); otoprodüktörlüğün dünya enerji piyasasında yeri olmadığı, kendi enerji piyasamızın belirli geçiş dönemlerinde kullanımının zorunlu hale geldiği, zaman içerisinde de olumlu ve olumsuz tarafları olduğu ortaya konuluyor; yeni enerji piyasasında bu kavramın düşünülmediği, elektriğin satışının kesintiye uğramaması ve sürekliliğinin önemi nedeniyle mevcut lisansların üretim lisansına döndürüleceği belirtiliyor.
Yeni duruma göre, otoprodüktörlere mevcut lisansları yerine üretim lisansı verilecek, bu şekilde otoprodüktörler normal bir elektrik üreticisi konumuna gelecek, dolayısıyla da kendi tüketim noktalarında tüketecekleri elektriği şebekeden temin etmek zorunda kalacaklar. Bu durumda da, kendi ürettikleri elektrik için vermedikleri vergi, harç, fon (Enerji Fonu, Belediye, TRT, iletim, dağıtım vs) gibi masrafları, şebekeden almak zorunda olacakları elektrik için vermek zorunda kalacaklar.
Bununla birlikte, kojenerasyon niteliğindeki otoprodüktörlerin kazanılmış hakları (elektriğin uygun maliyetli üretimi, vergi-fon vs masraflardan muafiyet vs) açısından oluşabilecek olumsuzlukları önlemek amacıyla kanuna bir madde (Madde 7) konulmuş. Bu maddeye göre de, kojenerasyon niteliğindeki otoprodüktörlerin, ürettikleri elektriği kendi tüketim tesislerinde kullanabilecekleri belirtilmiş. Kısacası kojenler için değişen bir şey yok, tabii şimdilik!
EPİAŞ
Elektrik piyasasında ve ticaretinde gelinen son nokta, piyasada yeni bir oyuncunun oluşmasını zorunlu hale getirmiş, bu nedenle EPİAŞ adlı bir kurumun kurulmasının önü açılmıştır. EPİAŞ, daha önce TEİAŞ tarafından üstlenilen organize toptan elektrik piyasasının işletilmesi ve mali uzlaştırma işlemlerinin gerçekleştirilmesi operasyonlarını gerçekleştirecek.
Elektrik borsasının oluşturulması ve EPİAŞ’ın kimin bünyesinde olması gerektiği gibi tartışmaların son zamanlarda epey arttığı biliniyor. Taslakta yer almayan İMKB’nin Kanun’da yer alması bazı tartışmaların sonuçlandığını göstermiş olmakla birlikte, yeni şirketle ilgili çıkarılacak yönetmeliği (kanuna göre 6 ay içerisinde) ve şirket an sözleşmesini beklemek iyi olacaktır.
Katkı Payı Kavramı
En önemli değişikliklerden biri de aynı trafo merkezine birden fazla başvuru olması halinde yapılacak yarışma esasına dair olan değişiklik. Rüzgar enerjisi projelerinde uygulanan kWh başına en yüksek katkı payı verilmesi yöntemi ile güneş enerjisi projelerinde uygulanacak olan teşvik fiyatından açık eksiltme yöntemlerinin yerini MW başına en yüksek katkı payı verilmesi yöntemi alacak gibi duruyor. Yakında çıkacak yönetmelikle ayrıntıları öğreneceğiz. Bu durum, güneş projelerindeki YEKDEM bağımlılığını da ortadan kaldıracaktır.
Dağıtım Lisansı ile Perakende Satış Lisansı ayrılığı
Dağıtım şirketleri tarafından yürütülmekte olan perakende satış faaliyeti, artık aynı dağıtım şirketlerinin ortaklarınca aynı kontrol yapısıyla kurulan tedarik şirketleri tarafından yerine getirilecek. Bu tedarik şirketi, ilgili dağıtım bölgesinde bulunan serbest olmayan tüketicilere elektrik satışı yapar. Fakat serbest tüketici limiti sıfıra indiği zaman (devletin söylediği budur), toptan satış lisansı ile perakende satış lisansı arasında ne fark kalacak o da ayrı bir konu.
Lisanssız
Lisanssız elektrik üretimine yönelik pazarı hepimiz biliyoruz. İçerisinde yenilenebilir enerji türleri ile yüksek verimli kojenerasyon ve mikrokojenerasyon sistemlerini içeren bir pazar. Fakat, yeni Kanun’da kojenerasyoncuların lisans alması gerektiği için, lisanssız yönetmeliği içerisinden çıkarılmış gibi duruyorlar. En önemli değişiklik ise, bütün sektörün beklediği 500 kW’dan 1 MW’a artışın bu kanun ile gerçekleşiyor olması.
Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği ve Tebliği
Değişiklik yapılan bir diğer Yönetmelik ise Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği ve ona ait Tebliğ olup, ciddi değişiklikler söz konusu. Bunlar kısaca:
Tüketim Birleştirme
Birden fazla gerçek veya tüzel kişinin tüketim birleştirme yapabilmesi için tüketim tesislerinin aynı yerde olması veya bitişik olmasını isteniyor olması ciddi bir değişiklik gibi duruyor. Zaten ciddi problemlerin olduğu tüketim birleştirme girişimi için, neden bu şekilde bir değişikliğe gidildiğini anlamak pek kolay değil.
Kaynak Kullanım Hakkı
Rüzgar ve güneş başvuruları için talep edilmesi öngörülmeyen kaynak kullanım hakkının elde edildiğini gösterir belge, doğru olarak biyokütle ve biyokütleden elde edilen gaz içinde talep edilmemesi öngörülüyor.
ÇED Belgesi
Bütün tesisler için gereken ÇED Olumlu Belgesi, ÇED Gerekli Değildir Belgesi veya ÇED Kapsamı Dışında Belgesi, eskiden 5 kW’dan küçük güneş elektriğine yönelik tesisler için istenmiyordu, fakat yeni Kanun güneş için verilmiş olan bu ayrıcalığı da ortadan kaldırıyor.
Yerli Katkı
Maalesef yerli teşvikinden yararlanabilme hakkı konusunda bir değişiklik yok. Sadece 5 sene süreyle yararlanabilme maddesi geçerliliğini koruyor. Esasen bu kavramda büyük problemler yaşandığı ve dışımızdaki gelişmelerin bu problemleri daha da büyüteceği görünüyor.
Kapatırken bir konuyu unutmayayım. Ev tüketicileri dışındaki doğalgaz tüketicileri için serbest tüketici limiti 1 Ocak 2013 itibarıyla sıfıra çekildi. Elektriğe göre doğalgaz da serbest piyasa koşulları biraz daha oturmuş gibi duruyor. Birkaç sene içerisinde elektrikte de bunu bekliyoruz.
Mürşat Özkaya
Yeşil Ekonomi