Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Dr. Fatih Birol, geleneksel gaz ihracatçılarının kaya gazı ve diğer geleneksel olmayan kaynakların üretiminin artmasından olumsuz etkileneceğini belirterek, ”Kaya gazı bence petrole endeksli gaz fiyatlandırmasının da sonu olacak” dedi.
Birol, Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi’nin “Geleneksel Olmayan Gaz Tartışması” panelinde yaptığı konuşmada, ABD’de kaya gazı üretiminin son 5 yılda 200 milyar metreküpe eriştiğini, bu rakamın Rusya’nın mevcut ihracatına eşit olduğunu söyledi.
Avustralya’nın da birkaç sene içerisinde dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz üreticisi konumuna geleceğini ifade eden Birol, kaya gazının aranması ve çıkarılmasıyla ilgili çevre üzerinde bazı olumsuz etkiler ortaya çıkabileceğine ve dile getirilen endişelerin meşru olduğuna dikkati çekti.
Kaya gazı operatörlerinin, gazın altın çağını görmek istiyorlarsa altın kurallar uygulamak durumunda olduklarını belirten Birol, Eğer bunu yapmazlarsa istenmeyen bir olay kaya gazının itibarını zedeleyebilir ve bütün geleceğini etkileyebilir. Onun için çok katı birtakım kriterlerin belirlenmesi ve hükümetlerin bunu çok katı bir şekilde uygulaması gerekiyor. diye konuştu.
ABD, Kanada, Avustralya ve Çin’de kaya gazı üretiminin başladığını ve gelecek yirmi yıl içerisinde üretimin yarısının kaya gazı ve diğer geleneksel olmayan kaynaklardan geleceğinin düşünüldüğüne işaret eden Birol, şöyle devam etti: Her şeyden önce, geleneksel gaz ihracatçıları kaya gazı ve diğer geleneksel olmayan kaynakların üretiminin artmasından olumsuz etkilenecek. Rusya dünyanın en büyük gaz ihracatçısı olmaya devam etse de fiyatlandırma açısından bir baskı altında olacak. Ayrıca mevcut sözleşmeler tartışılacak ve tekrar müzakere altına alınacak. Bunun için kaya gazı bence petrole endeksli gaz fiyatlandırmasının da sonu olacak. Bu, belki bir süre alacak ama gaz fiyatı da bundan etkilenecek.
Kaya gazı, Avrupa’yı etkilenmeye başladı bile
Dünyada gaz fiyatlarına bakıldığında Avrupa’nın tükettiği gazın Amerika’dan 5 kat, Asya’dan ise 8 kat daha pahalı olduğuna dikkati çeken Birol, elektrikte de Avrupa’daki fiyatların ABD’deki fiyatlardan yüzde 50, Çin’deki fiyatlardan ise 3 kat daha pahalı olduğunu belirtti.
Birol, Avrupa, akıllı adımlar atmamasından dolayı, özellikle Amerika ve Çin ile kıyaslandığında, enerjiyi çok yüksek maliyetle tüketen bir bölge olacak. Bu, Avrupa’nın rekabet kabiliyetini büyük ölçüde etkileyecek. dedi.
Avrupa’da bir çok meslektaşının kaya gazı kaynaklarındaki artışın Avrupa’yı etkilemeyeceğini düşündüğünü aktaran Birol, Bu tamamen yanlış bir görüş. Çünkü zaten Avrupa’yı etkilemeye başladı bile. Birincisi, ABD kaya gazı, elektrik üretimine sızmaya başladığından bu yana, ki 5 yıl önce ABD elektrik üretiminde kömürün payı yüzde 50’den fazlaydı, 5 yıl içerisinde bu oran yüzde 30 civarına indi. Avrupa’da bunun etkileri çok büyüktü aslında. ABD elektrik üretim sistemini etkileyen kömür Amerika’dan ayrıldı, ihracata kanalize edildi, Avrupa’ya gönderildi ve Avrupa’daki kömür fiyatları çöktü. Yakıt fiyatı çok düşük olduğu için Avrupa’da birçok insan kömür kullanmaya başladı. ifadelerini kullandı.
Ülkelerin kaya gazı üretimi olmasa da bu konudaki gelişmelerden etkileneceğini söyleyen Birol, Geleneksel doğalgaz üreticilerini ve ihracatçılarını olumsuz etkileyecek. Türkiye gibi gaz ithalatçılarını ise olumlu etkileyecek. Bu ülkelerin daha iyi müzakere koşullarına sahip olmasını sağlayacak. dedi.
Birol, bir soru üzerine, Çin’in 11. 5 yıllık planında biri kömüre sınır getirmek diğeri de kaya gazı üretimini artırmak olmak üzere iki temel hedefi olduğunu ifade etti.
Ülkede kaya gazının olup olmadığı bilinmeden Fransa’da yasaklandığını belirten Birol, Kaya gazının sürdürülebilir bir enerji kaynağı olarak görülüp görülmeyeceğini zaman gösterecek. Avrupa’nın bu tutumu benimsediği her geçen gün Avrupa ekonomisi, ABD ekonomisi karşısında dezavantajlı konumda olacak. Özellikle Avrupa’daki ağır sanayi Avrupa’dan ayrılarak başka ülkelere taşımayı düşünecektir. şeklinde konuştu.
Milliyet