Kızgın kuşlar nerede…

Belki zaman zaman Karbonkale Blog’da ana konumuzun dışına, özellikle ilham veren güzellikleri paylaşmalıyım. Burak Büyükdemir bana göre çok önemli bir iş yapıyor. Onu anlatmayacağım, gugıllayıp kolayca öğrenebilirsiniz. Ben güzel bir yazısını, olduğu gibi sizlerle paylaşmak istiyorum;

Geçen Ekim ayında ailece Helsinki’ye gittik. Tallinn deniz otobüsüyle bir buçuk saat tutuyor. Finlandiya kızgın kuşların ülkesi. Bir fareden (Disney) veya bir kuştan (Rovio) ülke nasıl bir ekonomik değer elde edebiliyor? Tallinn Estonya’ın başkenti, Skype’in çıktığı küçük kuzey Avrupa ülkesi. Manisa’nın nüfusu 2012 istatistiklerine göre 1,3 milyon kişi, Estonya 1,3 milyon ve 45 bin km2’lik bir alana sahiptir. Kaba bir hesaplamayla Konya büyüklüğünde ve Manisa nüfusuna sahip bir ülkeden bahsediyoruz.

San Francisco’da her yıl Haziran ayında ‘LGBT Pride Parade’ düzenleniyor milyonlarca gay, lezbiyen, biseksuel bu festivale geliyor. Sadece Amerika değil tüm dünyanın bu konuda başkenti olmuş durumda. Helsinki’de şehrin ortasında opera, modern sanat müzesi, ulusal tarih müzesi, ulusal sanat müzesi yer alıyor. Dublin’de bir çok ülkeden insan yaşıyor. Büyük internet şirketlerinin merkezlerinin burada olması şehri global bir yere çevirmiş. Tüm ülkelerin insanları bir arada. Belki bana rasgelmiş olabilir taksi şoförü müşteri beklerken kitap okuyordu.

Bir binaya, binalar topluluğuna veya bir bölgeye ‘Bilişim, Teknoloji, İnovasyon veya Vadi’ adı vermek onu teknolojinin çıkacağı yer haline getirmiyor. Girişimcilik veya internet adını sürekli tekrarlamak ortaya başarılar çıkarmıyor. Endüstri devriminin başarılı şirketlerinden başlayarak bilgi ekonomisinin şirketlerine doğru inceleyelim. Hangi değişkenlerin bu şirketleri oluşturduğunu analiz edelim. O zaman farklı faktörlere ulaşacağız. Ağzımızdan sürekli düşmeyen kültür ve ekosistem kavramlarını biraz deşmemiz gerekiyor.

Tüm fikirlere açık mısınız? Düşünün şehrinizde tüm dünyanın gay festivali yapılacak halkınız buna hazır mı? Sanat, yaratıcılık ve inovasyon bunlar hep yan yanadır. Bu alanlarda ne yapıyorsunuz? Dünyanın tüm yeteneklerini bir araya çekmeniz gerekli birlikte yaşamak için günlük yaşamınız hazır mı?

Sorunumuz nedir? Türkiye’den Bill Gates’ler ve Steve Jobs’lar çıkarmak istiyoruz. Bunun için hibe programları ve bilimsel destekler hazırlıyoruz. Parayla tüm her şeyin çözüleceğini umut ediyoruz. Betonun üzerine tohumlar saçan çiftçi gibiyiz. Bu tohumlardan bir kaç tanesinin şansına kırıklardan girip büyük bir ağaç olacağını ve meyvelerinin tüm herkesi doyuracağını, gölgesinde dinleneceğimizi düşünüyoruz. Yapmamız gereken toprağı ortaya çıkarmak, gübrelemek, sulamak ve tohumların büyüyeceği uygun bir ortamı oluşturmaktan fazla değil.

Devamı