Güncelleme; Şubat 2016 itibarıyla kurulu güç hızlı bir ivme ile 327 MW‘ a GES sayısı ise 454 e ulaştı. Lisanssız RES kurulu gücünün 7,8 MW’a gelmesiyle lisanssız güneş ve rüzgar santrallerinin toplam kurulu güç içindeki payı % 0.41‘e ulaştı.
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği verilerine göre Eylül 2015 itibariyle geçici kabulü yapılmış lisanssız GES sayısı 318, kurulu gücü ise 210 MW’a ulaşmış durumda.
TEİAŞ Eylül 2015 ayı için lisanssız GES kapasitesini yaklaşık 5000 MW olarak açıklamış bulunuyor. Önümüzdeki dönemde kapasitenin artacağını bekleyebiliriz. Ancak güneş enerjisi yatırımlarının yeteri hızda yapılamadığını görüyoruz. En çok seslendirilen bürokratik engellerin fazla olduğu yönünde yapılıyor.
GES yatırım maliyetin, inverter, solar panel, sehpa, montaj, malzeme ve işçiliği gibi bileşenleri dikkate alındığında, son yıllarda oldukça fazla düştüğünü ifade etmek gerekiyor. Yerli üretimin artması ve küresel rekabet edebilir bir yerel imalat sektörünün oluşmasının maliyet etkisi zamanla görülecek olmakla beraber asıl önemli olan enerji alanındaki dışa bağımlılığın azalmasıdır.
Sizin de belirttiğiniz gibi ülkemiz için ges projelerinin yaygınlaşmasının en önemli getirisi dışa bağımlılığın azalması ve gelecekte tamamen yok olmasıdır. Bu nedenle ges projelerinin devreye alınmasıyla ilgili prosedürlerin azaltılarak hem büyük projelerde hem de küçük çatı tipi projelerde kolaylık sağlanarak ülkemizin toplam kurulu gücünün önümüzdeki yıllarda ciddi bir artış göstermesi gerekmektedir.
Yazıda da bahsettiğiniz üzere ülkemizin bulunduğu durum için Ges yatırımlarının asıl önemi temiz enerji sağlaması ve yatırım maliyetini karşıladıktan sonra ücretsiz enerji kaynağı oluşturması haricinde bence de daha önemlisi gelecek için daha sürdürülebilir ve dışa bağımlı olmayan enerji kaynaklarımızın artmasıdır.