Elektrikli Yatların Yükselişi

Merhaba ben karbonkale, uzun bir aradan sonra bugünkü buluşmamıza hos geldiniz.

Bugün yazımızda denizlerde kullanılan elektrik enerjisine odaklanacagız. Amerika’ da en havalı tekneleri inşa eden üretici, sudaki en çağdaş tekneleri dikkate alan biriyseniz, elektrikli teknelerin belirgin yükselişini ve diğer taraftan içten yanmalı makinaların hakimiyetinin hayatınız boyunca sürmeyeceğini görüyor olmalısınız.

Şöyleki; Kaliforniya Hava Kaynakları Kurulu 2045 yılına kadar sadece elektrikli kamyonlarin kullanılacağı bir yaşama geçişi önerdi. Federal Hükümet bu zaman diliminde kamyon motorlarının azaltılmış CO2 ve NO emisyonlarını takip edecek 2030′ ların ortalarına kadar ağır hizmet kamyonlarinin % 40, hafif hizmet kamyonlarının 75 i elektrikle çalışır hale getirilecektir. Avrupa’ da ise yeni AB standartları, mevcut araçların yarısı kadar bir azalmayi ve 2030 a kadar emisyonların sıfırlanmasını gerektiriyor. BMW, Nissan, Renault, Mitsubishi, Mersedes ve Volkswagen grubu planlarını açıkladı. 2025 yılına kadar araçların %15 ile 30 kadarı elektrikli olarak hayata geçirilecek. Avrupa Komisyonu kaçınılmaz olarak sıfır emisyon seviyesine doğru ilerliyor. Açıkçası bir kaç on yıl içinde denizlerde ve yollarda içten yanmalı motorları daha az göreceğiz.

Bu yüzden denizcilik sektörünün en büyük dizel motor tederikcisi olan Volvo Penta ilk elektrikli teknesini tanıttı; Lucia 40. Ayrıca gelecek yıl Volvo Penta İngiltere’ de hibrit motorlu yolcu gemisini denize indirmeyi planlıyor. Gücü sağlayan beş adet son teknoloji Volvo D8 jeneratör seti kullanan yolcu gemisine daha önce Bangkok’ ta nehir feribotlarında başarıyla denenmiş Danfoss etitron elektrik makinalarıni eklediler.

Southport Maine’ deki Hodgdon vessels 1816 da kuruldu ve Amerika nın en uzun süreden beri çalışmakta olan tersanesi ünvanına sahiptir. Bu kadar yaşlı olması firmanın çağın gerisinde kaldığı anlamına gelmez. Tam tersine aslında son teknoloji kullanılan tersane; 5 tam günde Atlantiği geçme rekorunu 21.4 knot hızla elinde bulunduran Jim Clark’s foot Comanche gibi okyanus yarış yatlarını üretmektedir.
Tersanede aynı zamanda motorlu tekneler de üretiliyor. Artık Hodgdon İtalya’ nın vitas Süper Power yatlarının elektrikli versiyonunu sunacak.

Diğer taraftan bazı girişimciler elektrik gücünü bir adım daha ileri götürmek istiyorlar. Mayıs 2007′ de İsviçre’de Spartal Sun 21 inşa edildi ve ilk transatlantik yolculuğunu tamamladı. İsviçre’de başlayarak tek başina ve sadece güneş enerjisi kullanarak Atlantiği geçip Karayipler üzerinden Newyork’ a 7000 millik bir yolculuk yaptı.

Seyir yatlarinda elektrik gücü Avusturyalı Michael ve Heike Kohler universiteden sonra hem geleneksel yelkenli hem de motor yatlarla 23 sene zamanlarını Dünyayı dolaşarak geçirdiler. Neticede her iki tekne tipinde de yaşanan bazı sorunları fark ettiler; motorlu teknelerin yüksek yakıt maliyeti, motorların mekanik problemleri vardı. Ayrıca gürültü, titreşim ve emisyon sorunları yaşamışlardı. Yelkenli tekneler ise çoğu zaman ters rüzgarlara maruz kalıyor ya da rüzgarsız ortamda seyir ediyorlardı. Ve sürekli olarak donanım ve bakım ihtiyaçları oluşuyor, teknede iş gereksinimi hiç bitmiyordu.
Arayış bir sonuca vardı. Çözümnü adı güneş enerjisi idi ve üzerinde çalışmaya başladılar. 4 senelik araştırma ve çalışmadan sonra 2009′ da Sun Wave 46′ yı inşa ettiler. Sadece teknenin seyrini sağlamak için değil aynı zamanda katamaranın diğer buzdolabı, dondurucu, klima gibi yaşam ihtiyaçları için invertor üzerinden güç sağlamışlardı. Almanya’ da inşa ettikleri elektrikli katamaranla Tuna nehri üzerinden Akdeniz’ e indiler. Sonra okyanusa geçtiler ama onlar güneş enerjisi ile yolculuğa çıkan ilk tekne değillerdi. Aynı sene 101 FT yüksek teknolojili 15 milyon eur ile bir alman tarafından desteklenen Turanor Planetsolar teknesi de Mart ayında yola çıktı.

Boyutu ve tasarımı nedeniyle her yerde gündeme oturdu manşetleri ele geçirdi. Alanı 6000 sq.ft ulaşan solar panelleri ve taşıdığı 8,5 ton lityum-iyon bataryası ile 2 elektrik motoruna güç sağlayan ve güneş enerjisi kullanan şimdiye kadar inşa edilmiş en büyük tekne dünya turunu tamamlamıştı. 584 gün devam eden seyrini bitiren planetsolar yolculuğu boyunca uğradığı her limanda nefes aldı ve dinlendi. Kohlerler ise 15000 millik yolculuklarını tamamlayıp Avusturya’ ya döndüklerinde konseptleri geçerliydi ve sonraki süreçte Silent Yat doğmuş oldu. 2018 de elektrikli katamaranları ile Atlantiği tekrar kat ederek konseptlerini kanıtladılar. 30 solar panel tarafından hasat edilen güneş enerjisi 28 adet Li-iyon bataryada depolandi ve oradan kullanıldı. Her biri 5 kWh depolama kapasitesine sahip bataryalar 135 kW güç sağladılar. Oldukça sessiz çalışan ve bakım gerekmeyen elektrik motorlarına sahip katamaran sınırsız menzile sahipti. Ayrıca tekne seyir esnasında titreşim, ısı üretmiyor ve karbon ya da azot gazı emisyonuna sebep olmuyordu. Güncel modelleri ise Silent 55, 60, 80 ve 80 tridec olarak hazırlandı. Biri İtalya diğeri Tayland’ ta iki tesisde 11 katamaran inşa edildi ve 20 tanesi ise halen üretim bandında bulunuyor. En son teknoloji donanımı olan Silent-80 yapım aşamasında ve 2021 de pazara sunulacak durumda bulunuyor..

Silent yatının bir özelliği daha bulunmakta; opsiyonel olarak rüzgar uçurtması ilave edilebilmektedir. Uçurtma kitiyle teknenin hızına 5 knot ilave etmek mümkün ve bu şekilde solar sistemini destekleme olanağı ortaya çıkmaktadır.

Pazarın diğer taraflarına göz attığımızda Silent yatına rakip dikkate değer girişimlerden biri Fransa’dan geliyor. Energy Observer, solar enerji ile beraber Hidrojeni yakıt olarak kullanıyor. Hidrojeni deniz suyundan elde eden sofidtike bir sisteme sahip tekne dolayısyla hibrit bir tekne olarak nitelenebilir. Ancak Silent katamarandan daha hızlı olduğunu bildiğimiz Energy Observer ın fiyatının düşmesini beklemek gerekiyor. Diğer taraftan ticari olarak üretilen Silent yatının yanında Energy Observer in henüz bu aşamaya gelmediğini söylememiz gerekiyor.

Denizlerde Elektrikli yatların payı sürekli artıyor. Solar panel ve Li-iyon bataryaların fiyatları düşmeyw devam ediyor. Daha ucuz ve daha yüksek torklu elektrik motorları tüm gezegende güçlü kompakt motorları etkileyerek ucuzlatti. Bu süreç özellikle hibrit motorlu tekneleri popüler hale getirmektedir. Son yıllardaki gelişmeler sonucunda temiz enerjiye daha çok ilgi bekleniyor açıkçası.