Uluslararası Enerji Ajansı Baş ekonomisti Dr. Fatih Birol’ a göre;
AB için büyük önem taşıyan Nabucco projesi ile Türkiye’nin önemi artacak. Enerjide köprü ülke olmak Türkiye için en az AB’ye üye olmak kadar önemli. Türkiye, enerji taşıyıcılığıyla dünyada önde gelen 5 ülkeden biri olur.
Uluslararası Enerji Ajansı Baş ekonomisti Dr. Fatih Birol, Türkiye’ nin enerjide adımlarını atarken, önümüzdeki 5 yılı iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Birol;
Enerjide Türkiye’nin gelecek 40-50 yılını etkileyecek gelişmeler oldu. Dünyada doğalgaz ve petrol üretimi denilince Rusya ve Suudi Arabistan, tüketimde de ABD ve Çin ön sırada buluyor. Türkiye, enerji taşıyıcısı kimliğiyle ilk akla gelen bu 4 ülke arasına 5’ inci olarak girebilir.
dedi.
Önemli fırsat yakaladık
Küresel enerji konusunda bir brifing veren Dr. Fatih Birol, Türkiye’nin enerji konusunda attığı adımları da değerlendirdi ve Türkiye’ nin önemli bir fırsat yakaladığını vurguladı. Nabucco projesi AB için de, bizim için de çok önemli, diyen Birol, şu değerlendirmeyi yaptı:
Rusya ile imzaladığımız Güney Akım projesi de önemli ancak, ikisi birbiriyle rekabet içinde olacak. İkisinin de alıcısı Avrupa. Bu noktada, Türkiye’ nin siyasi kaderini değiştirme fırsatı var. Enerjide köprü ülke olmak, vanın başına geçmek AB’ye üye olmak kadar önemli.
Avrupa’ nın tercihi Nabucco
Nabucco ve Güney Akım’ ın aynı anda yürütülmesi olasılığı düşük ihtimal olarak gören Fatih Birol’un bu konudaki görüşleri ise şöyle:
İkisi bir arada alıcı bulma zorluğu yaşanabilir. Avrupa ülkeleri, Nabucco’yu tercih edecektir. Çünkü, Rusya’ya çok fazla bağımlı olmak istemiyorlar. Nabucco, Azerbaycan, Türkmenistan, Irak gibi ülkelerden gaz getiriyor, arz çeşitliliği sunuyor. Ukrayna krizi de Avrupa’ya ders oldu. Nabucco, Rusya’ya bağımlılığı azaltacak. Nabucco projesinin, finansman ve kaynak çeşitliği açısından diğer projelere göre yapılması daha olası görülüyor, ama diğer faktörler bu durumu değiştirebilir.
Nükleerle bağımlılık azalır
Türkiye’nin enerji konusundaki son hamlelerini değerlendirirken nükleer santrala yönelik çalışmaları doğru bulan Birol, nükleer enerjinin önemini şöyle dile getirdi:
Türkiye için ciddi bir alternatif. Nükleer enerji ile karbondioksit salınımı azalacak. Diyelim ki, rüzgar enerjisini tercih ettiniz, fakat rüzgar eserse elektrik var, esmezse yok. Gaza da bağımlılığınız var. Nükleer enerjinin seçilmesi bu yüzden önemli. Bakıyorsunuz, İtalya nükleer enerjiye geçiyor. ABD kapıları açtı. Çin de ciddi işler yapıyor. Almanya nükleerden vazgeçme politikalarını geri çeviriyor. Fransa’da üretimin yüzde 85’i nükleer enerjiden. Türkiye’nin 15-20 yıl içinde enerji ihtiyacının yüzde 15-20’sini nükleerden karşılaması zor değil. Dünyada enerjinin jeolojisi ile diplomasisi içiçe geçiyor. Bu, bize siyasi kaderimizi değiştirme fırsatı veriyor.
Aklımızı ve şu 5 yılı iyi kullanalım
Türkiye’ nin Kyoto protokolünü imzalamasının da önemli olduğunun altını çizen Fatih Birol,
Kyoto protokolü ile önümüzdeki dönemde oluşacak karbon ticaretinden pay alabileceğiz. Türkiye’nin, aklını kullanması halinde önü açık. Dünya enerjide önemli bir kavşaktan geçerken, bizim de önümüzdeki 5 yılı iyi değerlendirmemiz gerekir.
uyarısını yaptı.
Irak’ ta üretici olmalıyız
Irak’ ın petrol ve gazda, potansiyelinin çok altında kaldığını, önümüzdeki dönemde bu ülkenin öneminin artacağını düşünen, Suudi Arabistan kadar önemli hale geleceğine söyleyen Fatih Birol, şunları söyledi:
Türkiye’ nin Irak’a ilgisi, petrol ve gazda transit ülke olmanın ötesine geçmeli. ‘Irak’ta nasıl üretici ülke oluruz’ dememiz lazım. Çünkü Irak’ta çok büyük potansiyel var. Irak’ta petrol çıkarma işini değerlendirmeliyiz.
Petrolde daha yüksek fiyatlar göreceğiz
ABD ve Çin’in ekonomik toparlanmaya devam etmesi petrol fiyatlarını daha da yukarı çıkarabilir. Orta ve uzun vadede daha yüksek petrol fiyatları göreceğiz. 70 doların üzeri, petrol ithalatçısı gelişmekte olan ülkelerin toparlanmasında sorunlar yaratır. OPEC’in 9 Eylül’deki toplantısında toparlanmayı destekleyecek bir karar çıkacaktır.
Fosil yakıt kullanımı sürerse dünyamız ısınacak
Dünyada fosil yakıtlardan enerji üretiminin oranı yüzde 85 olarak kalmaya devam ederse, dünyanın 6 derece daha ısınma riski var. Ülkeler bu yüzden yenilenebilir enerjiye yönelmek zorunda. Kopenhag zirvesinde önemli kararlar alınabilir. Yoksa, bunun sorumluluğunu kim alacak? Bu yıl sonunda alınacak kararlar, dünyanın geleceğini etkileyecek.
Tüketimde Çin ve Hindistan öne çıkacak
Dünyada enerji talebinin merkezinin OECD ülkeleriydi. Ancak son yıllarda enerji tüketen yeni merkezler çıktı. Ortadoğu, Çin ve Hindistan örneklerine bakarsak; gelişmiş ülkelerde araba sahipliği oranı binde 680 iken, Çin’ de binde 17, Hindistan’ da binde 7. Bu, iki ülke tüketimin merkezi olmaya aday görünüyor. Petrolde ikinci trend ise tüketimin büyük bölümünün ulaştırmada kullanılmaya başlaması.
İran’ın yaptırım gücü artacak
Petrol ihraç eden ülkeler örgütü (OPEC) üyelerinin dışında, üretim ve rezervin aşağı gittiğine de dikkat çeken Fatih Birol, şunları söyledi:
Kuzey Denizi, Umman, Avustralya, Rusya, Meksika ve ABD’de rezerv azalıyor. Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, İran ve Venezuela’da ise üretim iyi. Bu ülkelerin petrol payı ve yaptırım gücü artacak. Önümüzdeki 25 yıl içinde, yıllık 85 milyon varillik petrol üretimi aynı kalsa bile, Suudi Arabistan kadar üretim yapabilecek 4 üretici çıkmalı ki, talep karşılanabilsin.
AB, ‘20-20-20’ planıyla yenilenebilir enerjiye yöneldi
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’ nun geçen yıl, kısaca 20-20-20 olarak adlandırılan enerji iklim değişikliği planını onayladığını hatırlatarak, bu planın neler öngördüğünü şöyle anlattı:
AB’ nin, 2020’ye kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım oranını yüzde 20’ye yükseltilecek. Sera gazı salınımını yüzde 20 azaltacak. Enerji verimliliğinde de yüzde 20 artış sağlanacak. Bu hedefler kapsamında Avrupa’da lambalar değişiyor. Otomobillerde az yakıt tüketimi teşvik ediliyor. Güneş enerjisi öne çıkıyor.
hurriyet.com